Geçmiş dönemlerde görülen cinsel bağımlılık, genellikle tıbbi bozukluklara bağlı olarak kafa travması ya da nörolojik hastalıkların semptomları olarak ortaya çıkmaktaydı. Artık günümüzde insanların daha çok hazza ve doyuma önem vermeleri, yeni ilişkilere heyecan gözü ile bakması ve değişik cinsel davranış biçimlerinin ortaya çıkması ile cinsel bağımlılık gündeme oturan bir konu haline gelmiştir.

Cinsel bağımlılık, her sosyal ve ekonomik düzeydeki insanlarda görülebilmektedir. Cinsel bağımlılık yaşayan kadın ya da erkeğin aile yaşamlarında, toplumsal yaşamlarında, özel yaşamlarında sorun olabilmekte ve kişinin yaşamını zorlaştırmaktadır.

Öncelikle şunu iyi bilmek gerekir ki cinsel bağımlılık mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir sağlık orundur. Çünkü bu sorunu yaşayan kişiler; içlerindeki derin boşluğu cinsellik yolu ile doldurmayı isterler. Cinsel bağımlılıkta cinselliğin dışındaki tüm duygular baskı altına alınarak, irade, akıl ve ahlaki değerler tamamen kapsam dışı bırakılarak, hayatı seksten ibaret biri olarak yaşamı sürdürmektir.

Ayrıca cinsel bağımlılıkta kişinin duyguları yok alarak bunu sadece bir eylem olarak gerçekleştirmektedir. Yani karşısındaki kişiye karşı güzellik, çirkinlik, hali önemli olmayıp sadece yapılan eylem önem kazanmaktadır. Cinsel bağımlılıkta herhangi bir orgazm ve gevşeme hali olmayarak cinsellik hali sürekli bir şekilde devam etmektedir.

Cinsel bağımlılık tanısı koyulmadan önce kişinin içinde bulunduğu durum değerlendirilmeli, kişinin ihtiyaçları, dürtüleri, seksin kendisi için ne anlama geldiği ve yaşadığı cinsellik sonrasında kendisinde neler hissettiği araştırılmalıdır. Bu detaylar hastalığın tanı ve tedavisi için oldukça önemlidir.