Esrar, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen bir bitkidir. Ülkemizde ve diğer ülkelerde kullanımı, yetiştirilmesi ve satışı büyük bir suçtur. Esrar, Hint keneviri bitkisinin yapraklarının kurutulmasıyla elde edilir. Yapraklarının kullanılmasının nedeni, zehirli maddesini yapraklarında barındırmasıdır. Yapraklar gölge bir yerde kurutulur ve ezilip ufalandıktan sonra toz haline gelir; bu toza "esrar" denir. Kendine has bir kokusu olup, yeşil ve sarı arasında bir renge sahiptir. Esrarın en yaygın kullanım şekli, sigara gibi içmektir. Sigara gibi içildiğinde, esrar 10-15 dakika içinde etkisini gösterir. Esrara ulaşmak artık o kadar kolay ki, mahallede, sokak ortasında ve okulların önünde bile bulunabilir. Ulaşımı bu kadar kolay olan esrarın bağımlılığından kurtulmak ise bir o kadar zordur.

Esrar bağımlılığı, hem fiziksel hem de psikolojik birçok zarara yol açabilir. Fiziksel zararlar arasında solunum yolu hastalıkları, kalp hastalıkları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması yer alır. Psikolojik zararlar ise anksiyete, depresyon, hafıza sorunları ve kişilik değişikliklerini içerir. Uzun vadeli kullanım, bireyin sosyal hayatını, iş yaşamını ve genel sağlığını olumsuz etkiler.

Esrar bağımlılığından kurtulmanın ilk ve en önemli adımı, bireyin kendi isteğiyle bu bağımlılıktan kurtulmak istemesidir. İlk olarak bir doktor yardımı alınmalıdır. Ülkemizde bu konuda özel olarak geliştirilmiş klinikler mevcuttur. Devlet hastanelerinin bünyesinde kurulmuş olan AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi) gibi merkezler, bağımlılara profesyonel destek sağlar. Ayrıca, psikolojik destek ve terapi de önemli bir rol oynar. Grup terapileri ve destek grupları, bağımlılıkla mücadelede etkili olabilir. Tıbbi tedavi ve destekleyici terapilerle birlikte, bireyin yaşam tarzını değiştirmesi, sağlıklı alışkanlıklar edinmesi ve sosyal çevresini gözden geçirmesi de gereklidir.